Nükleer Santraller Zirvesi başladı
Ankara Sanayi Odası (ASO) ve Nükleer Sanayi Derneği (NSD) tarafından düzenlenen Nükleer Santraller Zirvesi (NPPES) Hilton Istanbul Bomonti Hotel & Conference Center'da başladı.
2-3 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek olan zirvenin bu yıl 10.'su gerçekleştirilecek. Zirvede birbirinden değerli konuşmacılar yerini alacak. İstanbul'da orgazine edilecek zirve, iki gün boyunca yerli ve yabancı katılımcılara ev sahipliği yapacak.
Zirvede konuşan Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, "Odamız ve Nuclear Industry Association of Türkiye- NIATR (NIATR) iş birliğinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın destek ve katkılarıyla düzenlenen Nükleer Santraller Zirvesi dünyanın sayılı nükleer etkinlikleri arasındaki yerini aldı. Ülkemiz adına bir marka değerine sahip bu etkinlik, nükleer teknolojide lider ülkelerin de katılımlarıyla her geçen yıl daha fazla ilgi görüyor. Ankara Sanayi Odası olarak, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’mızın Kümelenme Destek Programıyla desteklenen Nükleer Sanayi Kümelenmesi NÜKSAK, Türkiye çapında 75 öncü sanayicimize hizmet veriyor. İlk fazını tamamladığımız NÜKSAK Projesi, ülkemize bu alanda çok önemli tecrübeler kazandırdı. Türkiye’de ilk kez nükleer kalite paslanmaz çelik Ar-Ge çalışması, ürünlerin uluslararası sertifikasyonu ve kritik iş anlaşmaları NÜKSAK ile hayata geçirildi. Nükleer enerji alanında sanayicilerimizin tedarik zincirine dahil olması için mentörlük hizmeti veren NÜKSAK; bu alandaki girişimciler, start-up’lar ve teknoloji firmaları için de bir arayüz fonksiyonu görüyor. NÜKSAK Projesi, nükleer enerjiye yönelik yatırımların ve iş birliklerinin artmasına, ülkemizin bu sektörde daha güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde ilerlemesine katkı sağlayacaktır" dedi.
"Avrupa Yeşil Mutabakatı dahil Küresel İklim Krizi’nin ülkemiz üzerindeki olası ticari ve ekonomik etkileridir" diyen Ardıç, konuşmasına şöyle devam etti: " Nükleer teknoloji perspektifinden değerlendirildiğinde, sağlayacağı doğrudan ve dolaylı katkılardan ötürü birçok fırsat sunacaktır. Doğalgaz ve fosil yakıtlarla karşılaştırıldığında oldukça ucuz olan nükleer enerji kullanımının artışı, enerji üretiminin çeşitlendirilmesi yanında arz güvenliğimize de olumlu yansıyacaktır. Özellikle elektriği yoğun olarak kullanan biz sanayiciler de, nükleer enerjinin ülkemiz için ne kadar stratejik olduğunun farkındayız. Ülkemizin çevresel sürdürülebilirlik ve karbon azaltma hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacak önemli bir araç olarak görmekteyiz"
Akkuyu Türk nükleer enerji sektörüne “know-how” sağlıyor
Nükleer Sanayi Derneği Başkanı Ali Kaan Çiftçi de, Nükleer Sanayi Derneği olarak 2020 yılında çıktıkları yolda, Türkiye’ye nükleer enerji alanında yatırım yapmak isteyen global firmalarla bu yatırımları iş fırsatı olarak gören Türk sanayicisini bir araya getirdiklerini söyledi. Çiftçi, şu anda İngiltere, Kanada, ABD, Rusya ve İtalya’nın da aralarında olduğu 22 ülkeyle İyi Niyet Anlaşmaları imzaladıklarını ifade ederek, "Ülkemizin ilk nükleer güç santralini işletecek Akkuyu Nükleer A.Ş’nin de arasında bulunduğu 25 üyemizi temsilen Dünya Nükleer Birliği (WNA) üyesi olduk. Bugün, 16 000 kişi çalışana sahip ve 1 milyar doların üzerinde toplam ciroya ulaşan bir yapıyı temsil etmekten dolayı gururluyuz. Akkuyu NGS inşaatında yaklaşık 400 Türk şirketi görev alıyor ve proje, 6,5 milyar dolarlık potansiyeliyle başarılı bir yerelleşme örneği olup Türk firmaları için büyük bir deneyim kaynağı olmakta. Akkuyu, sadece istihdama katkıda bulunmakla kalmıyor, Türk nükleer enerji sektörüne “know-how” sağlıyor" dedi.
Avrupa’da da yeni projeler konuşuluyor
"Dünyada yeni nükleer santral projeleri hayata geçiriliyor" diyen Çiftçi, şöyle devam etti: "Rusya, Çin, Birleşik Krallık gibi ülkeler nükleer enerji yatırımlarını artırıyor. Avrupa Birliği’nin (AB) nükleer enerjiyi yeşil yatırımlar listesine dahil etmesiyle birlikte, Avrupa’da da yeni projeler konuşuluyor. Türkiye ise Akkuyu NGS ile attığı adımı daha yukarıya taşımaya kararlı. Türk şirketlerinin, Akkuyu NGS’de edindiği tecrübeyle hem Türkiye’de yapılacak yeni nükleer santrallerde hem de uluslararası projelerde yer alacağına eminiz. Ayrıca, Türkiye’nin artan enerji ihtiyacı ve karbon sıfır yol haritası doğrultusunda küçük modüler reaktör (SMR) ve mikro reaktör yatırımlarının artacağını öngörüyoruz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın 2050 yılına kadar Türkiye’nin nükleer kapasitesini 20 gigavatın üzerine çıkarma hedefi var. Bu kapsamda SMR ve mikro reaktörlerin geliştirilmesi için görüşmelere başlandı ve uluslararası iş birlikleri sağlamak üzere adımlar atılıyor. Nükleer Sanayi Derneği olarak, biz de bu konuda aktif rol alıyoruz ve her türlü iş birliğine açığız."